Tweet |
Fırat Demir Muş Kent Haber Gazetesi
Muşlu aile, İstanbul’da faaliyet gösteren “Yenidoğan Yoğun Bakım Çetesi” tarafından mağdur edilen ailelerden biri olarak öne çıktı. Aile avukatı Ümit Çelik, çetenin yeni doğan bebekleri yoğun bakım ünitesinde tutarak ailelerden haksız kazanç elde ettiğini belirtti. Olay, Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde dünyaya gelen ikiz bebeklerin birinin ağır sağlık sorunları yaşamasıyla gün yüzüne çıktı.
Muşlu Oğur ailesinin bebekleri Fatih ve Mustafa Oğur, 20 Nisan 2015 tarihinde 34 haftalık prematüre olarak dünyaya geldi. Sağlık durumları nedeniyle her iki bebek de yeni doğan yoğun bakım ünitesine alındı. Ancak Kanuni Sultan Süleyman Hastanesi’nde yer olmadığı gerekçesiyle, aile bebeklerinin Özel Refik Arslan Sağlık Hizmetlerini Hastanesi Hastanesi’ne sevk edilmesine zorlandı. Baba Ömer Oğur, farklı bir özel hastaneye sevk talebinde bulunsa da yetkililer, anlaşmalı oldukları Özel Refik Arslan Sağlık Hizmetlerini Hastanesi zorunlu kıldı.Bahse konu Olan Hastane bir kaç defa isim değişikliğine gitmiş.
İlk haftalarda düzenli olarak bebeklerini ziyaret eden aile, bebeklerin genel sağlık durumunun iyi olduğu bilgisini aldı. Ancak, 25 Mayıs 2015 tarihinde hastaneye gittiklerinde, Mustafa Oğur’un taburcu edilebileceği, Fatih Oğur’un ise ciddi sağlık sorunları yaşadığı bildirildi. Aile, Fatih Oğur’u tanınmayacak hale gelmiş, şişmiş ve morarmış bir durumda buldu. Yetkililer durumu kusmanın geç fark edilmesine ve kusmuğun akciğerlerine kaçmasına bağladı. Fatih Oğur’un akciğerlerine kaçan kusmuk, beynine oksijen gitmesini engelledi ve ciddi beyin hasarına yol açtı. Bu süreç, Fatih’in kalıcı beyin hasarı yaşamasına ve serebral palsi hastası olmasına neden oldu.
Mustafa Oğur ise taburcu edildikten sonra şakaklarında yanık izleriyle eve gönderildi. Aile, bu yanık izlerinin sebebini öğrenmeye çalıştı ancak hastane yetkilileri tarafından yanıt alamadı. Yanık izleri, yıllar geçmesine rağmen iyileşmedi ve kalıcı hale geldi.
Aile, Fatih Oğur’un sağlık durumundaki kötüleşme nedeniyle birden fazla sağlık kuruluşuna başvurdu. Yapılan tetkiklerde, bebeğin uzun süre oksijensiz kaldığı ve beyninin geri dönüşü olmayan bir hasar aldığı tespit edildi. Fatih Oğur’a serebral palsi teşhisi kondu ve ömür boyu bu hastalıkla yaşamak zorunda kalacağı belirtildi.
Avukat Ümit Çelik, bu süreçte hastane ve sağlık çalışanlarının ihmalkâr davrandığını vurguladı. Oğur ailesi, hukuki yollara başvurarak hem Özel Hastane34 Hastanesi’nden hem de ilgili sağlık çalışanlarından şikayetçi oldu. Avukat Çelik, bebeklerin dosyalarında yapılan hatalar ve hastane çalışanlarının sorumsuz davranışları nedeniyle Oğur ailesinin büyük mağduriyet yaşadığını belirtti. Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yapılan APGAR testinin sonuçlarına göre bebeklerin sağlıklı olduğunu belirten avukat, şüpheli hastaneye sevk edildikten sonra bebeklerin sağlık durumlarının kötüleştiğine dikkat çekti.
Fatih Oğur, geç müdahale ve oksijensiz kalma sonucu serebral palsi hastalığına yakalanırken, Mustafa Oğur’un şakaklarındaki yanık izlerinin hala açıklığa kavuşmaması aileyi derin endişelere sürükledi. Ayrıca, Mustafa Oğur’a verilen ilaçların hatalı kaydedildiği, yanlış tedavi yöntemlerinin uygulandığı da aile tarafından tespit edildi.
Muşlu ailenin avukatı Ümit Çelik, bu olayın sadece Oğur ailesiyle sınırlı olmadığını, İstanbul’da faaliyet gösteren Yenidoğan Yoğun Bakım Çetesi’nin birçok aileyi mağdur ettiğini ifade etti. Bu çetenin bebekleri gereksiz yere yoğun bakımda tutarak ailelerden haksız kazanç elde etmeye çalıştığını belirtti. Avukat Çelik, yasal süreci sonuna kadar takip edeceklerini, tüm sorumluların adalet önünde hesap vermesi için gerekli tüm adımların atıldığını dile getirdi.
Muşlu Oğur ailesi, yaşadıkları bu zor süreçte hem maddi hem de manevi olarak büyük yıkıma uğradı. Anne Elif Oğur, yaşanan travmaların ardından psikolojik destek almak zorunda kaldı ve halen antidepresan ilaçlar kullanmakta. Baba Ömer Oğur ise, bebeklerinin sağlık sorunlarına zamanında müdahale edilmemesinden dolayı büyük bir hayal kırıklığı yaşarken, sorumluların cezalandırılmasını talep ediyor.
Muşlu aile bu tür olayların yaşanmaması için gerekli önlemlerin alınması gerektiğini savundu. Yenidoğan Yoğun Bakım Çetesi’ne yönelik soruşturma derinleştikçe, olayın boyutlarının daha da büyüyeceği tahmin ediliyor.