Tweet |
Fırat Demir Muş Kent Haber Gazetesi
Rektörlük binası önünde bir araya gelen üniversite öğrencileri ve akademisyenler, İsrail'in aleyhine slogan atarak üniversite çarşısı önüne kadar yürüdü. Yürüyüşe katılan Muş Alparslan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Alican, rektör yardımcıları, akademisyenler ve öğrenciler, İsrail'in Refah şehrine yaptığı saldırıları kınadı.
Burada grup adına açıklama yapan Muş Alparslan Üniversitesi İlim ve Fikir Topluluğu Başkanı İbrahim Arpa, Gazze'de yaşanan soykırımı lanetlediklerini ve Gazze halkıyla onur duyduklarını söyledi. "Bir yüzyıldan daha uzun süren Filistin meselesi 'Aksa Tufanı Operasyonu' ile tüm dünyanın dikkatini tekrar üzerine çekti." diyen Arpa, şöyle konuştu: "Burada İsrail denen terör devletinin gerçek kimliği ifşa edildi, soykırımcı, zalim ve işgalci İsrail aynı zamanda hırsız ve çocuk katili olarak tarihteki yerini almıştır. Hastaneler, camiler, evler, okullar gibi akla gelebilecek tüm yerleri bombalayan İsrail Refah sınır kapısından girişleri de çok büyük oranda kısıtlamakta, böylece açlık bir savaş stratejisi olmaktadır. 36 binin üzerinde şehidin çok büyük bir kısmı çocuklar, kadınlar ve yaşlılardan oluşmakta ve katliam tüm yakıcılığıyla devam etmektedir. En son 26 Mayıs pazar gecesi 23 civarı İsrail savaş uçakları, Refah'ın kuzeybatısında Birleşmiş Milletler, Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı depolarının bulunduğu bölgenin yakınında yaşayan, yerinden edilmiş Filistinlilerin çadırlarını bombaladı. Burası İsrail tarafından da güvenli bölge olarak tanımlanmasına rağmen roketlerle vuruldu ve 50'nin üzerinde şehit ve onlarca yaralımız var."
Uluslararası ceza mahkemesinin 24 Mayıs'ta aldığı tedbir kararı gereği İsrail'e, Refah'a saldırı kararını durdurması ve yardımların engellenmemesine karar verdiğini ifade eden Arpa, şöyle konuştu: "Terörist işgalci Siyonist İsrail devleti bu kararları çiğneyerek hiçbir hukuki müeyyidenin kendisini bağlamadığını fiili olarak göstermiş oluyor. Gazze'de insani durum olabilecek en kötü noktada ve bu konuda henüz İsrail vahşetini durduracak bir mekanizma kurulabilmiş değil. Dünya devletleri özellikle İslam ülkelerinin söylem düzeyini geçerek somut ve fiili adımlar atma vakti çoktan geçmiş durumda. Soruyoruz, şimdi değilse ne zaman adım atacaksınız, son kurbanı verdiğimizde mi, son ağaç kesildiğinde, son çadır ateşe verildiğinde mi, ne zaman. İzzetli Gazze halkı elinden geleni yapmakta, Müslümanlar tüm ödedikleri bu bedellere karşın 'hasbun allahi ve nimel vekil' ayetini haykırarak, metanet ve onurlarıyla direnmektedir. Hamas mücahitleri savaşı sürdürmekte ve asla teslim olmamaktadır. Yıkılan camilerin enkazlarında namazlar kılınmakta, Kur'an-ı Kerim bu asil ruhlara eşlik etmektedir. Mescid-i Aksa’da tüm engellemelere rağmen Cuma namazları adeta gövde gösterisine dönüşmektedir. Açlıktan ölümlere rağmen Gazze’de tek bir hırsızlık ve yağma vakası yaşanmamakta ve İnsanlar asla gayri ahlaki bir tavra girmemektedirler."
“Gazze bizim için ve tüm insanlık için bir mektebe dönüşmüştür” diyen Arpa, “Dualarımızla, İsrail ürünlerine boykot uygulayarak, Filistin ve İslami direnişin tarihini okuyarak, Gazze'yi sürekli gündemde tutarak ve en önemlisi bir Müslümana yakışan ahlak ve vakarla davranarak bu cihadın yanında saf tutmalıyız. Bizler Üniversiteli gençler olarak, Resulullah'ın emrettiği şekilde bu zulme ortak olmamak ve kardeşlerimizin acısını yüreklerimizde hissederek haykırıyoruz. Ey İsrail, tüm bu alçakça soykırımın ve katliamın hesabını vereceksin ve o gün inşallah çok yakındır" diye konuştu.