Aytemiş, Türkiye’de pestisit kullanımının giderek arttığını ve gıda güvenliğini tehdit ettiğini vurguladı.

Pestisit Kullanımı Yükselişte

Pestisitler, halk arasında tarım ilacı olarak bilinse de, aslında zararlı bitki ve böcekleri yok etmek amacıyla kullanılan kimyasal zehirlerdir. Ancak sadece zararlıları değil, tüm canlıları ve mikroorganizmaları etkileyerek topraktaki organik madde miktarının azalmasına neden olurlar. Aytemiş, pestisitlerin kanser vakalarının artmasında önemli bir etken olduğuna da dikkat çekti.

Türkiye’de tarım topraklarının %98’inde organik madde oranının %3’ün altına düştüğünü belirten Aytemiş, çiftçilerin bu nedenle daha fazla pestisit kullanmak zorunda kaldığını ifade etti. Tarım ve Orman Bakanlığı verilerine göre, 2009’da 37,7 bin ton olan pestisit kullanımı, 2023 itibarıyla 57,8 bin tona yükseldi. Son 15 yılda pestisit kullanımında %53’lük bir artış yaşandığı kaydedildi.

İhracattan Dönen Ürünler Tehlikeyi Gösteriyor

Son dönemde, yüksek pestisit oranı nedeniyle birçok tarım ürününün ihracattan geri döndüğünü hatırlatan Aytemiş, “Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yeterli denetim yapılmadığı için bu ürünler iç piyasaya sunuluyor ve sofralarımıza kadar giriyor” dedi.

Meşe Derneği’nin Talepleri

Meşe Derneği, pestisit kullanımına son verilmesi ve doğa dostu tarım politikalarının hayata geçirilmesi için şu talepleri sıraladı:
    •    Başta ihracattan dönen ürünler olmak üzere tüm tarım ürünleri Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından denetlensin, yüksek pestisit içerenler imha edilsin.
    •    Dünyanın pek çok ülkesinde yasaklanmış olan pestisitler başta olmak üzere tüm pestisitlerin üretimi, dağıtımı ve kullanımı yasaklansın.
    •    Zararlılarla ekolojik mücadele ve onarıcı tarım yöntemleri teşvik edilerek çiftçilere eğitim verilsin.
    •    Organik tarım, iyi tarım ve doğal üretime geçiş sürecinde çiftçilerin kayıplarını telafi edecek destek mekanizmaları oluşturulsun.
    •    Tarım politikaları, uzmanlar, sivil toplum örgütleri ve meslek odalarının dahil olduğu bir komisyon tarafından doğa ile uyumlu şekilde yeniden düzenlensin.
    •    Şirketlerin kıskacında kalan çiftçiler desteklensin, küçük ölçekli ve coğrafi koşullara uyumlu tarım teşvik edilsin.
    •    Tarımda su kullanımında doğanın sınırlarını gözeten verimli yöntemler uygulanarak su krizine karşı bölgesel analizler yapılsın.

Aytemiş, sağlıklı bir gelecek için tarımda zehirsiz üretime geçilmesi gerektiğini belirterek, yetkilileri bu konuda adım atmaya çağırdı.